İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) açıklanan 2023 yılına ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) sonuçlarını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
Mahmut Özgener, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 4,5 büyüdüğünü hatırlattı.
Önceki yıla göre 1 puanlık düşüş yaşandığını belirten Özgener, “Ancak bu durum, Eylül 2023’te açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) öngörülmüş ve 2023 yılı büyüme tahmini yüzde 4,4 olarak tahmin edilmişti. Bugün açıklanan büyüme rakamının OVP hedefinin de üzerinde olduğunu görüyor ve 14 çeyrektir üst üste yaşanan büyümeden dolayı memnuniyet duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
En büyük katkı hizmetler ve inşaat sektöründen”
Parasal sıkılaştırma adımlarına rağmen yüzde 9,3’lük hane halkı nihai tüketim harcamalarının etkisiyle 2023 yılı son çeyreğinde yüzde 4’lük bir büyüme oranına ulaşıldığını aktaran Özgener, şöyle devam etti:
“2023 yılının genelinde tüketimin katkısı ön plana çıktı ve hane halkı nihai tüketim harcamaları yüzde 12,8 arttı. Büyümeye yönelik yatırımların etkisi ve iş gücü ödemelerinin yükselen payı da önemle üzerinde durulması gerekli bir diğer nokta. Yatırımlardaki yıllık artış 2023’ün dördüncü çeyreğinde yüzde 10,2 oldu. İnşaat yatırımları ise yüzde 7,5 artış gösterdi. 2023 yılı büyüme tablosunda; mal ve hizmet ihracatı yüzde 2,7 azalırken, ithalatın yüzde 11,7 arttığını görüyoruz. Büyümeye en büyük katkı, hizmetler ve inşaat sektöründen geliyor. İnşaat sektörü 2023 yılında yüzde 7,8 büyüme ile sektörler arasında ön planda yer aldı. 2023’te Kahramanmaraş ve çevre illerde yaşanan deprem felaketi sonrası imar faaliyetlerinin, inşaat sektöründe büyümenin esas etkeni olduğu kanaatindeyim.”
“Enflasyonla mücadele, reformlar devam etmeli”
Sanayi sektörünün Türkiye ekonomisine hızlandırıcı bir etki yapması ve istihdam sağlamasının, büyümenin önemli unsurlarından biri olduğunu kaydeden Özgener, sanayide teknolojik dönüşüme ilişkin hayata geçirilecek politikaların önemini vurguladı.
Büyümenin tüketim ağırlıklı yapıdan, üretken sektörlerin teşviki ile sanayi üretimine ve ihracata dayalı büyümeye dönüştürülmesi için gerekli adımların atılmasını beklediklerini aktaran Özgener, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Ayrıca enflasyonla mücadeleye kesintisiz devam edilmesi, şirketlerimizin verimliliğin artırılmasına yönelik adımlara hız verilmesi, üretken alanlara yönelik yatırımlara ağırlık verilmesi, makro ihtiyati tedbirlerin aşamalı olarak kaldırılmaya devam edilmesi büyük önem taşıyor. Eğitim, hukuk gibi ekonomiyi etkileyen temel alanlarda yapısal reformlarla desteklenen şeffaf, tutarlı, öngörülebilir politikalara devam edilmesi ve para politikası ile maliye politikasının eş güdümlü olarak hareket etmesinin de ekonomik istikrar için çok önemli olduğu kanaatindeyim.”