Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin yerel seçim çalışmaları kapsamında Karabük’te düzenlediği mitinge katıldı.
Hürriyet Caddesi’nde toplanan kalabalığa konuşan Erbakan, “Yine aynı tavır içerisinde olanlara hatırlatmak istiyorum bizim çok güzel bir atasözümüz var ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır.’ diye. Bakınız geçen seçimlerde bir ittifak yapıldı ve Yeniden Refah Partimizin çok büyük etkisiyle bir sonuç alındı. Böyle bir ittifakın arasından bu seçimlerde biz ahlaklı belediyecilik anlayışını hakim kılacağız milli görüş belediyeciliğini hakim kılacağız anlayışıyla yola revan olduğumuz zaman, bu vefasızlığın yapılması hiç de doğru bir davranış değildir. Bunu bir kez daha ifade ediyorum ve ilgililere buradan diyorum ki ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır.’ Aziz milletimizin bu güzel atasözünü aklınızdan çıkartmayın, diyorum.” ifadelerini kullandı.
“ANKETER YÜZDE 7 VERDİĞİNE GÖRE…”
Üye sayısının 476 bine ulaştığını ifade eden Erbakan, “Yeniden Refah Partisi, Türkiye’nin en hızlı büyüyen siyasi partisidir, inşallah. Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi’ni üye sayısı anlamında yakaladık 480 bindelerdi. Onları ve 500 bin seviyesindeki İYİ Parti’yi de seçime kadar, 15 gün içerisinde geçeceğiz. Türkiye’nin üye sayısı bakımından en büyük üçüncü siyasi partisi olarak seçimlere gireceğiz. Birkaç ayın içerisinde bu tempoyla 1 milyon üye hedefine de ulaşacağız. Önce 31 Mart’ta yerel yönetimlerde iktidar, arkasından 2028’de iktidar olacağız inşallah. Anketler, yüzde 0.3-5 veren anketler bu seçimde yüzde 7, 8 veriyor. 0.5 verirken biz yüzde 3 aldık. Şimdi yüzde 7 verdiğine göre yüzde 30’a yakın oy alacağız.” dedi.
“SEN AÇLIK GREVİNE MAHKUM EDİLMİŞSİN”
İftar ve sahur sofraları için pide ve hurma hesabı yapan Erbakan, “Ankara’daki pazarda hassas terazinin üzerine koyduğu hurmanın tek bir tanesi 8 TL. 4 kişilik bir aile iftarda 3 tek hurma yiyecek kişi başına. Su içecek, çay içecek bir de 250 gramlık pidenin dörtte birini yiyecek. Bu masrafı hesap ettiğiniz zaman iftarda çay, su, çeyrek pide, üç tek hurma, sahurda çay, su, çeyrek pide bir aylık masrafı 4 kişilik ailenin 10 bin lirayı geçiyor. Sadece 3 tek hurma, çay, su ve çeyrek pide 10 bin TL. Asgari ücret 17bin TL, emekli maaşı 10 bin TL. 10 bin TL emekli maaşıyla sen açlık grevine mahkum edilmiş durumdasın arkadaş. 17 bin TL asgari ücretle sen yine açlık grevine mahkum edilmişsin.” ifadelerini kullandı.
“BAKANLIK BİZİ DOĞRULUYOR”
Sağlık Bakanlığı’nın kendilerini doğruladığını öne süren Erbakan, “Mevcut hükümetin emekliyi asgari ücretliyi, dar gelirliyi açlığa mahkum ettiğini ispat ediyor. Demiş ki ‘Ramazan iftarında sahurunda dengeli ve sağlıklı beslenmeniz için şunlardan yemeniz lazım, şu kadar karbonhidrat bu kadar protein bu kadar yoğurt bu kadar süt.’ Bütün bunları hesap ettiğiniz zaman bir aylık ramazan masrafı iftar ve sahur için 32 bin liraya çıkıyor. 32 bin lira sağlıklı ve dengeli bir Ramazan geçirebilmesi için bir ailenin yapması gereken mutfak masrafı. Bu sadece Sağlık Bakanlığı’nın verdiği reçeteye göre ramazanda sağlıklı ve dengeli beslenip iftar ve sahuru yapmak için mutfak masrafı yapması lazım.” diye konuştu.
“MİLLİ GÖRÜŞÜN EKONOMİK TEDBİRLERİ UYGULANMADIĞI İÇİN BU HALDE”
Emeklilerin, yüzde 320 zam yapan Milli Görüş bereketini yeniden yaşamak istediğini ifade eden Erbakan, şöyle konuştu:
“Neden bu haldeyiz, milli görüşün ekonomik tedbirleri uygulanmadığı için. 14 Mayıs seçimlerinden önce mutabakat metninde yazdığı adımlar atılmadığı için. ‘Denk bütçe yapın’ dedik, ‘havuz sistemiyle denk bütçeyle faiz canavarına bu paraları kurtarın’ dedik, örneğin imtiyazlı holdinglere kaynak aktaran hortumları kesin. ‘Borçla zamla vergiyle değil, partimizin yazdığı milli kaynak paketleri kitabındaki adımlarla borçsuz, zamsız, vergisiz, millete yük yüklemeden kaynak üretin’ dedik, bunların hiçbirini yapmadılar. Aynı tas aynı hamam borç faiz zam vergi ekonomisi devam etti.”
“BİZ UTANIYORUZ…”
Gazze’de sivillerin su ve yiyecek sıkıntısı çektiğini söyleyen Erbakan, iktidarın etkili hamleler yapmadığını belirterek “Bırakın, Filistin’e gıda yardımı, insani yardımı ulaştırmayı, biz harıl harıl İsrail ile ticarete devam edip ihracatımızı devam ettirip İsrail’in Müslümanlar giremesin diye Mescid-i Aksa’nın etrafını çevirdiği dikenli telleri Türkiye’den, İsrail’e biz gönderiyoruz. Bunu demeye biz utanıyoruz. Filistin’in, Kudüs’ün Gazze’nin hamisi olan Osmanlı’nın torunları olan bizlere, Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışıyor mu? 7 Ekim’den bu yana Türkiye’den İsrail’le 8 milyon TL değerinde dikenli tel ihracatı yapıldı. Müslümanlar Mescidi Aksa’ya girmesinler diye siyonist rejim Mescidi Aksanın etrafını Türkiye’den giden dikenli tellerle çeviriyor.” dedi.