31 Ocak 2025

Bayburt Sağlık Haberleri – Güncel Medikal Bilgiler

Güncel ekonomi, spor, teknoloji ve magazin haberleriyle Bayburt Sağlık’ta bilgi dolu dünyaya adım atın!

Bayraklı ve Bornova için deprem raporu; binaların yüzde 35’inin yıkılma ihtimali yüksek

İNŞAAT Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak, İzmir'de 30 Ekim 2020 depreminde en çok yıkımın yaşandığı Bornova ve Bayraklı ilçelerinde yapılan envanter çalışmaları sonucunda 2 ilçedeki 60 bin yapının yüzde 35'inin 'Depreme dayanıksız olma ihtimali yüksek'...

İzmir’de Deprem Riski Devam Ediyor: Yapı Stokunda Depreme Dayanıksız İnşaat Oranı Yüksek

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak, 30 Ekim 2020 depreminde en çok etkilenen Bornova ve Bayraklı ilçelerinde yapılan envanter çalışmaları sonucunda 60 bin yapının yüzde 35’inin ‘Depreme dayanıksız olma ihtimali yüksek’ olduğunu dile getirdi.

İzmir’de bulunan 950 bin 490 yapının çoğunluğu, deprem riski taşıyor. İMO İzmir Şubesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, 30 Ekim 2020 depreminin ardından kent genelinde yapı stokunu inceleme çalışmalarını sürdürüyor. Bornova ve Bayraklı ilçelerinde yapılan envanter çalışmaları sonucunda 60 bin yapıdan yüzde 35’inin ‘Depreme dayanıksız olma ihtimali yüksek’ olduğu tespit edildi. Bengi Atak, “İzmir’in depreme dayanıklı olmayan yapılar konusunda endişe verici rakamlar açıkladı. Kentteki yapı stokunun yüzde 70’i soru işareti taşıyor” ifadelerini kullandı.

‘Öncelikli İnceleme İhtiyacı Olan Yapılar’

Atak, Samos’ta yaşanan depremin İzmir’i etkilediğini ve kentin en fazla Bornova ve Bayraklı ilçelerinden etkilendiğini belirterek, yapıların depreme dayanıklılığını ölçmek adına envanter çalışmalarını yürüttüklerini söyledi. Yapılan çalışmalar sonucunda ‘Depreme dayanıksız olma ihtimali yüksek’ olarak belirlenen yapıların öncelikli olarak incelenmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca Atak, binlerce yapının yapıldığı ilçelerdeki envanter çalışmalarının devam ettiğini ve en kısa sürede tamamlanmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

‘Yapılara Düzenli Bakım ve Onarım Şart’

İzmir’de imar barışı kapsamında affedilen yapıların kontrol edilmesi gerektiğini belirten Atak, yapıların taşıyıcı sisteminde yapılan değişikliklerin risk oluşturabileceğine dikkat çekti. Yapıların düzenli olarak bakım ve onarımdan geçmesi gerektiğini ifade eden Atak, “Yapıların sağlam kalması için düzenli kontrol şart. Dış etkenler nedeniyle zarar gören binalar, önlenemeyen risklere davetiye çıkarabilir” dedi.

Atak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Araçların periyodik bakımlardan geçmesi gibi yapıların da belirli aralıklarla kontrol edilmesi gerekiyor. Yapılan bilinçsiz değişiklikler bina güvenliğini tehlikeye atabilir. İzmir’in nemli iklimi ve deniz etkisi beton yapıları olumsuz etkileyebilir. Binanın taşıyıcı sistemine zarar verebilecek her türlü müdahalenin ciddi sonuçları olabilir.”

‘İzmir’de Toplumsal İşbirliği Şart’

İzmir’in depreme hazırlıklı olmadığını vurgulayan Atak, kentsel dönüşüm çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini belirtti. Devlet kurumları, belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği yapması gerektiğini vurgulayan Atak, “İzmir’de sadece deprem değil, diğer doğal afetlere karşı da hazırlıklı olmalıyız. Çaba var ama yetersiz. Acil durum eylem planlarının hızlı bir şekilde devreye sokulması gerekiyor” dedi.