CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, son dönemde yaşanan deniz kazaları nedeniyle yaşanan ölüm olaylarına dikkat çekerek, “2023 yılında Türkiye’de 240 deniz aracı kazası oldu. Bu kazalarda 19 kişi öldü, 42 kişi kayboldu. Bu ölümler aynı trafik kazaları gibi iş cinayeti olarak görülmüyor. Oysa can kayıplarımız dikkat çekici boyutta ve bu ölümler alınmayan önlemler nedeniyle meydana gelmektedir. Denetimlerin kağıt üzerinde yapıldığı gün gibi ortada” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, yaptığı yazılı açıklamada Marmara ve Karadeniz’de batan gemilere dikkat çekti. Türkiye’de işçi ölümlerinin sıkça yaşandığını hatırlatan İlgezdi, “19 Kasım’da Karadeniz’de Kafkametler ve 15 Şubat’ta da Batuhan A yük gemileri Marmara’da battı. Bu ölümler aynı trafik kazaları gibi iş cinayeti olarak görülmüyor. Oysa can kayıplarımız dikkat çekici boyutta ve bu ölümler alınmayan önlemler nedeniyle meydana gelmektedir. ‘Denizciliğin kaderinde bu vardır, güvenilir olmayan bir çalışma alanı’ yaklaşımı doğru değildir ve denizcilerimizin yok pahasına ölümlerine sebep olmaktadır” ifadelerini kullandı.
“DENETİMLERİN KAĞIT ÜZERİNDE YAPILDIĞI GÜN GİBİ ORTADA”
Türkiye’deki gemi ve deniz araçlarının yeterli denetimden geçmediğini; Avrupa’ya göre kayıtlı gemi ve deniz taşıtlarının yaşlı olduğunu belirten Akkuş İlgezdi, şunları dile getirdi:
“Bakanlık verilerine göre 2023 yılında Türkiye’de 240 deniz aracı kazası oldu. Bu kazalarda 19 kişi öldü, 42 kişi kayboldu. Türkiye Deniz Ticaret Filosunda bulunan; Gemi Sicili ve TUGS’a kayıtlı gemi ile deniz taşıtları yaşlı hatta maalesef hurda. Zira Avrupa’da 12 yaş ve üzeri gemiler “yaşlı” sayılırken, ülkemizde 150 GT ve üzerinde toplam 2 bin 149 adet gemi ve deniz aracı bulunuyor. Bu gemi ve deniz araçlarının yarısından fazlası olan bin 574’ü ise 11 yaş üzerindedir. Üstelik bu gemiler ne hikmetse denetimlerden sorunsuz geçebiliyorlar. Deniz işçilerinin yaşamına mal olan Batuhan A gemisi 53 yaşındaydı ve 6 deniz işçisinden şu ana kadar yalnızca ikisinin naaşına ulaşıldı. 32 yaşındaki Kafkametler gemisinde ise 12 deniz işçisinin yedisinin naaşı bulunamadı. Bakan’ın Kafkametler’in batmasından iki ay önce mevzuat kapsamında denetime tabi tutulduğunu ancak herhangi bir eksiklik/uygunsuzluk tespit edilmediğini açıklamıştı. Oysa fırtınaya rağmen Kafkametler’in neden sefere çıkarıldığı, arama kurtarma faaliyetlerinin neden geç başladığı, yaklaşık bir ay önce alt sacında mayın patlaması meydana gelmesine rağmen ‘herhangi bir hasar oluşmadı’ denilerek geminin seyrine ve sonrasında rutin seferlerine müsaade edildi ve göz göre göre işçilerin canı tehlikeye atıldı. Denetimlerin kağıt üzerinden yapıldığı da gün gibi ortada” ifadesini kullandı.